باب نكاح الأب بنته الصغيرة البكر
“Babanın küçük bakire kızını nikahlaması babı”
وأجمع أهل العلم على أن نكاح الأب ابنته البكر الصغيرة جائز هذا قول مالك والثوري والليث بن سعد والأوزاعي وعبيد الله بن الحسن والشافعي وأحمد وإسحاق وأبي عبيد وأبي ثور وأصحاب الرأي وحجتهم في ذلك حديث عائشة
İbn’ul-Munzir (رحمه الله) dedi ki:
“İlim ehli babanın küçük bakire kızını nikahlayabileceğine dair icma ettiler. Bu, Malik, Sevri, Leys bin Sa’d, Evza’i, Ubeydullah bin Hasen, Şafi’i, Ahmed, İshak, Ebi Ubeyd, Ebu Sevr ve re’y ashabının kavlidir. Bu husustaki hüccetleri ; Aişe hadisidir”
İbn’ul-Munzir bu icmayı aktardıktan sonra dedi ki ;
وبه نقول
“Bizde bunu söyleriz”
el-İşraf, ala mezahib’ul-ulema 5.cilt syf 19
تزوجني رسول الله وأنا بنت سبع أو ست ودخل بي وأنا بنت تسع
Aişe (رضي الله عنها) dedi ki:
“Ben yedi ya da altı yaşında iken, Allah Rasulü benimle nikahlandı ve Ben dokuz yaşında iken, yanıma (zifaf) için girdi”
Ebu Davud, es-Sunen 2121
Not: ilim ehli böyle bir nikahın, ancak babanın kıyması, ayrıca kız ve erkeğin arasında denklik olması şartı ile cevazlığında icma ettiler. Baba dışındaki veliler hususunda bir ittifak söz konusu değildir.
Buraya kadar olan, nikahtır.
Duhula gelince ; İlim ehli duhul için buluğ çağı beklenir demiştir.
وابتلوا اليتامى حتى إذا بلغوا النكاح
Allah (سبحانه وتعلى) dedi ki:
“Yetimleri imtihan edin ; Hatta onlar nikaha (buluğa) ulaşıncaya kadar”
Nisa 6
Sem’ani, İbn Cerir, İbn Ebi Zamaneyn, Beğavi ve ilim ehlinin geneli böyle söylemiştir.
Tefsir’us-Sem’ani 1.cilt syf 398
Cami’ul-Beyan 7.cilt syf 574
Tefsiru İbn Ebi Zamaneyn 1.cilt syf 347
Tefsir’ul-Beğavi 2.cilt syf 165
Bu da örften örfe değişmektedir. Aslolan buluğun başlamasıdır.
Günümüz vakıasında ise, hayzın başlangıcı ile şer’an caiz olsa da, maslaheten on sekiz yaşının beklenmesi gerekmektedir. Çünkü bu hususta anne baba ve damat için büyük mefsedetler söz konusudur. Nitekim kimi insanlara tecavüzcü damgası vurup, otuz/kırk yıl ceza vermektedirler. Bu sebeble maslahat mefsedet fıkhına riayet edilerek nikah kıyılması, en güzel olanıdır.
Bu hususta Aişe annemiz rivayetini diline dolayanlara gelince ; Bu kimseler genelde İslam dinini terketmiş, hayatlarını Allah ve Rasulü ile mücadeleye adamış, müslümanların avamını Allah’ın yolundan alıkoymaya ant içmiş kimselerdir. Bu kimselerle mücadele edilmez, çünkü onlara bunu inkar etsek bile yarın başka bir ayet ile önümüze gelecek, akıllarına/hevalarına uymayan her nassı bizlere inkar ettirmekten başka bir amaç gütmemektedirler.
Bakın ortama, nikahsız on yaşında gençler flört adı altınca zina yapıyor, bu necis insanlar bunlara ses etmiyorlar. Bunların derdi dinimiz iledir, bugün çocuk hassasiyeti, yarın köpek hassasiyeti, bir başka günde başka hassasiyetleri istismar ederek, dinimizi bizlere inkar ettirme mücadelesi vereceklerdir.
Bunları umursamayın, samimi değillerdir.
Hadis munkirleri ve laikler de kafirlik yapıp, bu hususta ateistlerle el ele veriyorlar.
Soruyorum ;
Bugün rıza ile iki çocuk zina yapsa, sizin kanunlarınıza göre suç mu ? Hayır değil, o zaman derdiniz nedir ? İslam buna farz mı demiş ? Hayır, riza ile olmazsa cevaz mı vermiş ? O da hayır. O zaman derdiniz nedir ?
Sizin tek derdiniz nikahtır ya’ni İslam’dır. Nikahsız bin kişiyle yatsa biri, gıkınız çıkmaz, umursamazsınız. Lakin bir kimse iki eş alsa, yaygara koparıyorsunuz. Hakeza nikahsız çocuklar zina yapsa, yine sorun görmüyorsunuz. Asıl derdiniz budur, İslam düşmanı, hadis düşmanısınız! Sizlerin çocuk hassasiyetleriniz filan yok, sizin tek hassasiyetiniz, İslam düşmanlığınadır!
Allah en doğrusunu bilendir.
Şura’nın Babası Mes’ud