Ribanın (Faizin) Harb Diyarlarında Hükmü Nedir ?
İlim ehlinden bir taife Darul Harb’de faizin hem Müslümanlar hem de kafirler arasında mubah olduğunu söylemişlerdir. Bu, Neha’i ve rey ehlinden nakledilmiştir. Bunlar bu hususta eman sahibi olanla, esiri birbirinden ayırmamıştır.
Onlardan başka bir taife eman sahibi olan için kerih, esir için mubah görmüştür. Bu Leys’in kavlidir. Hakeza bu, İmam Ahmed’den de nakledilmiştir.
قلت لأبي الربا في أرض الحرب قال إذا دخل بأمان فلا يعجبني
Salih bin Ahmed (رحمه الله) dedi ki:
“Babama ‘Harb toprağında ribanın hükmü nedir?’ dedim. Babam ‘Eman ile girdiğinde, hoşuma gitmez’ dedi”
(Mesailu Ahmed, rivayetu Salih 2.cilt syf 89)
Son taife hem eman sahibi hem de esir için caiz görmemiştir. Bu, Malik, Evza’i, Şafi’i ve Ebu Yusuf’un kavlidir.
(Muhtasar İhtilaf’ul-ulema 3.cilt syf 491)
الربا عليه حرام في أرض الحرب وغيرها لأن رسول الله قد وضع من ربا أهل الجاهلية ما أدركه الإسلام من ذلك وكان أول ربا وضعه ربا العباس بن عبد المطلب فكيف يستحل المسلم أكل الربا في قوم قد حرم الله عليه دماءهم وأموالهم
İmam Evza’i (رحمه الله) dedi ki:
“Riba harb toprağı ve onun dışında (her yerde) onun (Müslümanın) üzerine haramdır. Çünkü Allah Rasulü İslam’ı idrak eden cahiliye ehlinin ribasının (hükmünü) kaldırmıştır. İlk kaldırdığı riba, Abbas bin Abdulmuttalib’in ribası idi. Allah onun (Müslümanın) üzerine, onların (eman aldıkları kafirlerin) kanlarını ve mallarını haram kılmış iken, Müslüman nasıl faiz yemeği helal sayar?”
Akabinde Ebu Yusuf, İmam Evza’inin kavlinin doğru olduğunu söylemiş ve Ebu Hanife’nin bunu, Mehkul’dan nakledilen ‘Harb ehli arasında riba yoktur’ rivayeti ile helal saydığını söylemiştir.
(Ebu Yusuf, er-Reddu ala siyer’ul-Evza’i syf 96-97)
İmam Şafi’i Evza’i ve Ebu Yusuf’un kavlini zikrettikten sonra, doğru olanın onların kavli olduğunu, Mehkul’dan nakledilen rivayetin sabit ve hüccet olmadığını söylemiştir.
(el-Umm 7.cilt syf 379)
Allah en doğrusunu bilendir.
Şura’nın Babası Mes’ud