BEN MÜNAFIK MIYIM


                                      ﷽
                        

                                    (Bir soru-Bir cevap)

BEN MÜNAFIK MIYIM?

Allah’a hamd, Muhammed aleyhisselama, O’nun aline ve ashabına salatu selam olsun.

Değerli kardeşlerim, Rabbimizden sizler ve bizler için rahmet, mağfiret ve selamet isterim. 

Rabbim sizleri hayır yolunda daima muvaffak kılsın. 

İnabedavet kanalımızdan gelen bir kardeşimizin sorusuna, faydalı olacağı kanaati ile verdiğim cevabı paylaşmak istedim.

“Neden bazen çok amel etmek isterken bazen hiç amel etmek istemiyorum. Ben Münafık mıyım?”

Değerli takipçilerimiz ve kanal üyelerimiz. Bu soru ile ilgili inşallah bir video hazırlayacağım lakin kısaca şunları ifade etmiş olayım ve verdiğimiz cevabı sizinle de paylaşmış olayım.

Şu hadisi hepimiz okumuşuzdur;

يا مقلب القلوب ثبت قلبي على دينك

Ey kalpleri evirip çeviren Allah’ım! Kalbimi dininin üzerinde sabit kıl.

(Tirmizi)

Buradan anla ki ey kardeşim! ve ey bacım!

Allah kalpler ile oynar. Bazen inayeti ile bize yardım eder ve bizler böylece salih amellerde muvaffak oluruz. Haramlar bize sevimsiz gelir ve belki midemizi bulandırır. Anlarız ki kalbimiz ile oynayan Allah Subhanehu ve Teala bize rahmet etmiş ve kalbimizi kendi rızasına çevirmiştir.

Ehli sünnetin temel inancıdır ki iman artar ve eksilir. İbrenin yukarı çıkması da aşağı inmesi de Allah Subhanehu ve Teala’nın elindedir.

O zaman bizlerin O’nun dua kapısında sürekli bekleyişte ve niyazda olması lazım gelir.

Nebi Aleyhisselam’ın bu duası cidden çok manidardır. Bir o kadar da havf bilincini tetiklemektedir. Anlıyoruz ki açık bir ifade ile bizim kalbimizi halden hale koyan verızasında muvaffak kılan yalnızca O’dur.

Yine Hakim’in rivayet ettiği şu hadisi de bir çoğumuz okumuşuzdur;

“Ya Hayy, Ya Kayyûm olan Allah’ım! Sen’in rahmetinle senden isterim. Benim bütün işlerimi düzelt ve beni göz açıp kapayıncaya kadar bir an bile olsa nefsimle baş başa bırakma!”

Allah Resul’ünün dilinden dökülen cümlenin son mısrasına dikkat edin; “göz açıp kapayıncaya kadar” diyor değil mi?

Bu kadar da olsa nefisle baş başa kalmaktan korkan ve korkmamız gerektiğini öğreten bir uyarı ve ihtar var.

Çünkü kalpler şu hadiste ifade edildiği gibi Rahman’ın iki parmağı arasındadır ve onu dilediği yöne çevirir;

إنَّ الْقُلُوبَ بَيْنَ إصْبَعَيْنِ مِنْ أصَابِعِ الرَّحْمنِ يُقلِّبُهَا كَيْفَ يَشَاءُ

Tirmizi’nin naklettiği bu hadisin metninde sahabe; “bizim hakkımızda Allah’tan korkuyor musun? Sorusunun cevabı olarak bunları ifade ediyor.

Demek ki kalp O’nun elinde ve iki parmaklarının arasındadır. O, yardımını çektiğinde, kişi nefsiyle baş başa kaldığında, nefret ettiği ameller bir anda sevimli gelmeye başlar. İnsan hiç istemeyeceği yöne doğru meyletmeye başlar.

İşte sen de kardeşim! kimi zaman bu durumu yaşamaktasın. Bu olduğunda ise korkmalısın ve Allah’tan seni yardımsız bırakabilecek iken yardımsız bırakmaması için çok dua etmelisin.

Abdullah ibni Mes’ud’a nisbet edilen bir dua da o; “Allah’ım eğer senin katındaki kitapta hakkımdaki yazın şaki ise ya Rabbi onu saide tevdi et.” Diye geçmektedir.

Yani o da Kalbi elinde tutana yönelip korkusunu ifade ederek O’na yönelmiştir. Böylece imanını sürekli diri tutmak istemiştir.

Düşünün ki sahabe kendi sonundan kendisini emniyette görmemiştir. 

İmam Buhari’in, İbnu Ebi Müleyke rahimehullahtan naklettiği şu sözleri dikkatle oku; “Resulullah aleyhisselamın ashabından olup da Bedir Gazvesi’ne katılanlardan otuz kadarına yetiştim. Hepsi de kendi hesabına nifaktan korkuyorlar ve dinlerinde fitneye düşmekten kendilerini emniyette hissetmiyorlardı.” 

Evet, bu cümleleri bütün günahlarının affedildiğini okuduğumuz ve cennet müjdesini dünyada iken almış bir topluluk (bedir ashabı) için sarf etmiştir.

Onları emin kılmayan neydi güzel kardeşim, hiç düşündün mü?

Kalpleri elinde tutan dilediği yöne çevirebilir kısmını onlar iyi anlayıp korktular ve bizler ise kalpler bizim elimizde gibi davranıp rahat ve emin yaşamaktayız.

Yaşadığımız durum ise yani yer yer sevimsiz olan haramların bize sevimli görünmesi ve salih amellerde soğukluk Allah’ın bizi yardımsız bırakmasının işaretidir. İşte o an yardımsız kaldığımızı hatırlayıp hemen O’na dönmeliyiz.

O’nun, Af ve mağfiretine sığınmalı ve kalbimizin istikamet üzere dönüp kalması için O’na çok dua etmeliyiz.

Değerli kardeşlerim, İmam Buhari’nin Hasan Basri’den (rahimehullah) naklettiği şu cümleyi iyi okuyup iyi tefekkür etmelisin; “Allah Subhanehu ve Teala’dan ancak mü’min korkar, ondan kendini ancak münafık emniyette hisseder.” 

Anlıyoruz ki iman ve nifak konusunda sürekli teyakkuzda olmalı, bu konu da iman eden kardeşlerimizden, hocalarımızdan sürekli yardım almalı ve Allah’ın rahmetini celbedecek salih amellere, dua ve zikre ve sadaka vermeye çok fazla özen göstermeliyiz. Her şeyden öte ise sürekli kalplerin evrilmesinden, ayakların kaymasından korkmalı ve asla kendimizi emniyette hissetmemeliyiz.

Duanız da kardeşinizi de unutmayınız.

Rabbimiz selamet versin.

Abdullatif Mermer



◈┈┈┈•❈••✦✾✦••❈•┈┈◈
Bu makale https://t.me/inabeDavet kanalı için hazırlanmış ve oradan iktibas edilmiştir.

You may also like...

10 Responses

  1. Mehmet dedi ki:

    selam aleyküm hocam allah razı olsun rabbim her işinizde kolaylıklar versin

  2. Hasan uzuncicek dedi ki:

    Allah razı olsun hocam

  3. Hasan uzuncicek dedi ki:

    Allah razı olsun hocam Rabbım Kaleminizi Kuvvet Versin

  4. Hasan dedi ki:

    Rabbim Rahmet etsin size Rabbim Razı olsun

  5. Eray Nahırcı dedi ki:

    Rabbim sizden razı olsun hocam çok iyi bir yazıydı etkiledi ve düşündürdü.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir