Bidat hususunda ilim ehli arasında hilaf edilmiştir.

Onlardan bir kısmı bidatın taksimatını reddetmiş, hakkında nas olmayan, ilim ehlinin istidlal yoluyla ictihad etmediği amelleri, velev ki kurubat kastıyla yapılsa bile, onu haram bir bidat saymışlardır. Bu, İmam Malik’e nisbet edilmiş, İbn Teymiyye ve Şatibi gibi alimlerin de tercih ettiği görüştür.

Onlardan başka bir taife ise, bidatı (aşağıda zikredeceğim üzere) taksim etmiştir. Bu, İmam Şafii’ye nisbet edilmiş, İz bin Abdiselam, Nevevi, Karrafi ve fukahının genelinin kabul ettiği görüştür.

Bidat kaç kısımdır ?

İz bin Abdisselam (رحمه الله) dedi ki:

“Bidat, Allah Rasulü zamanında olmayan şeylere denir ve beş kısma ayrılır.

  1. Vacib olan bidat
  2. Haram olan bidat
  3. Mendub olan bidat
  4. Mekruh olan bidat
  5. Mubah olan bidat

Bunların bilmek/tefrik etmek, bu bidatları şer’i kaidelere arzetmekle olur.

Eğer bir bidat vacib olan kaidelere dahil oluyorsa, -Buna nahiv, Garaib’ul-Kur’an/sünnet, Usul’ul-Fıkıh ve cerh ve tadil ilimleri örnek olarak verilebilir. Hakeza Kur’an’ın toplanması ve çoğaltılması da bu babtandır- bu, vacib bidattan olur. Çünkü Şeriatı muhafaza etmek vaciptir. Vacibin de ancak kendisiyle tamamlandığı şey vacib olduğundan, bu muhdes ilimleri taleb etmek vacibtir/farz-ı kifayedir.

Eğer bir bidat tahrim kaidelerine dahil oluyorsa, -Buna kaderi ve murci taifeler gibi mubtedilerin bidatleri örnek olarak verilebilir- bu haram olan bidat olur. Bunlarla red sadedinde mücadele etmekte yine vacibattandır/farz-ı kifayedir.

Eğer bu bidat mendup kaidelerine dahilse, -Buna bütün müslümanların maslahatına olan medrese, köprü, teravih namazının cemmai kılınması ve cuma’ya ikinci ezanın dahil edilmesi gibi örnekler verilebilir (buna bazen cedel ilminin talebi de şartlarla beraber dahildir)- bu da mendub olan bidat kısmına girer.

Eğer kerih kaidelerine dahil oluyorsa, -Mescid süslemek, üzerlerine bina inşa etmek gibi örnekler verilebilir- bu da kerih bidat kısımlarından sayılır.

Eğer bir bidat mubah kaidelerine dahilse, -Buna da fukahanın fıkhen içine düşüp, bir kısmının müstehab, bir kısmının bidat saydığı konular örnek olarak verilebilir, misal namazda istiaze ve besmele gibi- bu da mubah bidat kısmına girer”

Kevaid’ul-Ahkam, fi Mesalih’il-Enam 2.cilt syf 204-205

Bu taksimat ilk İz bin Abdusselam tarafından yapılmış, akabinde Karrafi ve usulcülerin çoğunluğu tarafından kabul edilmiştir.

Ebu Ahmed el-Kassab bu hususta konuşurken, yazıda zikrettiğim bazı şeylerin mezmum bidate dahil olmadığını, bunun Muslim rivayet’inde geçen ‘Kim İslam’da sünneti hasene yaparsa…’ hadisine dahil olduğunu, ‘Bütün bidatler sapkınlıktır’ hadisinin, -Zifafa ateşle ittiba etmek gibi- içinde kurubat olmayan hususlarda geçerli olduğunu söylemiş, buna da Hadid 27 ayetini delil almıştır.

en-Nuket’ul-Kur’an 4.cilt syf 240-241

Allah en doğrusunu bilendir.

Şura’nın Babası Mes’ud