HUBBULLAH

Allah’ın birleşmesini emrettiği (1) bağlar vardır ve insan bu bağları korumakla mükelleftir. Bu bağlar insanın diğer varlıklarla ve kendisi ile kurması gereken ilişki bağlarıdır. Bunlar;

– İnsanın kendisi ile kurması gereken bağ

– İnsanın Allah ile kurması gereken bağ

– İnsanın başka insanlarla kurması gereken bağ

– İnsanın eşya (evren) ile kurması gereken bağ

Bu dört bağın Akaid, İslam Fıkhı, Tasavvuf, Ahlak gibi ilimlerle doğrudan ilişkisi vardır.

İslam Hukuku’nda bunların karşılığı şu kavramlardır.

Hukuku’n-Nefs

Hukukullah

Hukuku’l-İbad

Hukuku’l Eşya

Tüm kavramlar üzerinde ayrı ayrı durulması gereken, belki birkaç ders niteliğinde olan geniş konulardır. Biz bunlardan sadece Hukukullah kavramının iki boyutu olan Hubbullah ile Mehafullah kavramları üzerinde bir pencere açacağız.

Üstad Ali Tantâvî Ulûhitette Tevhid konusunu anlatırken ‘’Allah sevgisi ve Allah korkusu’’ başlığında özet bir bilgi sunmuştur. Biz de sadece Allah sevgisi konusunun altını birkaç madde ile doldurabiliriz. İnşaallah bir sonraki yazımda Mehafetullah (Allah Korkusu) ile Haşyetullah (İçinde derin bir saygı ile olan  Allah korkusu) kavramlarına değineceğim.

Hubbullah

Allah ile kulu arasında hem sevgi hem korku bağı vardır. Mü’min Allah’ı sevip cennetine kavuşmak ister, Allah’tan korkar cehenneminden kurtulmak ister. Şu bir gerçek ki insan sadece seviyorum demekle Allah’ı sevmiş olamaz. Kime sorsak Allah’ı seviyorum, der. Peki Allah’ı sevmek ne demektir? Nasıl bu sevgi edinilir?

Allah’ (cc) sevmek marifetullah ufkunu kazanmak ile anlaşılabilecek bir ifadedir. Allah hakkındaki bilgilere malumat değil marifet denilir. Marifet, bilme ile birlikte tanımadır. Rabbi ile ilişki kurmaya başlayan insanın önündeki ilk basamak marifettir. Muhabbet marifet ile kazanılır ilkesince ‘’Ne kadar tanırsan o kadar seversin’’ demiştir arifler.

Allah’ı (cc) tanımanın birkaç boyutu olduğu gibi tanıdıktan sonra sevmenin de basamakları vardır. Yani bir insan ‘’Ben Allah’ı tanıyorum artık onu sevebilirim.’’ Düşüncesi nakıs bir düşüncedir. Allah’ı hakkı sevebilmek için O’nun (cc) kelamına, ama demeden acaba demeden teslim olmak, O’na (cc) dayanıp güvenmek, O’nun bize şah damarımızdan yakın olduğunun idrakine varmak grekir.

Allah’ı sevmek; başka hiçbir varlığı onun gibi sevmemekle

Allahı’ı sevmek; Allah’tan korkar gibi başka hiçbir varlıktan korkmamakla

Allah’ı sevmek; başka hiçbir varlıktan Allah’tan bekler gibi beklememekle mümkündür. Allah’ı sevmek imanın bir hakkıdır. (2)

Allah’ı sevmek; Rasulullah’a (sas) ittiba/uymakla mümkündür. (3)

‘’İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız.’’(4) Nebevî ikazınca şunu söyleyebiliriz ki; iman yoksa cennet yok, sevgi yoksa iman yok!

Buradan şunu anlayabiliriz ki; Kur’anî bir kavram olan sevgi meselesinin ilk basamağı birbirimize karşı olan sevginin tesisi ve muhafazası, ikinci basamağı olan Rasulullah’ın (sas) mübarek ellerinde yetişmiş olan sahabi efendilerimiz olan sevgi bağı, muhabbete mazhar olabilmenin yolu olan peygambere itaat, peygamberi sevmenin isbatı olan ittiba, peygamberin mirasına i’tisam/sarılmak nihai basamak olan ihsan şuuruyla birlikte Allah sevgisi mümkündür.

Allah’ı sevmek Allah’dan razı olmakla mümkündür ki; tıpkı sahabe efendilerimiz gibi biz Alla’dan razı olursak Allah’da bizleri sevecek ve razı olacaktır.

Allah’ın sevdiği kullar listesi:

– Allah muhsinleri sever (5)

– Allah tevbe edenleri sever (6)

– Allah temizlenenleri sever (7)

– Allah sakınanları sever (8)

– Allah sabredenleri sever (9)

– Allah kendisine dayanıp güvenenleri sever (10)

– Allah adaletle davrananları sever (11)

– Allah kendi yolunda kenetlenmiş bir duvar gibi saf bağlayarak savaşanları sever (12)

Allah’ın sevmediği kullar listesi:

– Allah aşırı gidenleri sevmez (13)

– Allah bozgunculuğu ve fesadı sevmez (14)

– Allah küfürde ve günahta ısrar edenleri sevmez (15)

– Allah zulmedenleri sevmez (16)

– Allah kibirlenip böbürlenenleri sevmez (17)

– Allah inkarcıları sevmez (18)

– Allah kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez (19)

– Allah israf edenleri sevmez (20)

– Allah hain ve nankör olanları sevmez (21)

– Allah şımarıkları sevmez (22)

Allah katındaki değerini öğrenmek isteyenlere

Enes b. Malik’den (ra) rivayetle Allah Rasulü şöyle buyurmuştur:

‘’ Allah katındaki hissesini öğrenmek isteyen kimse, Allah’ın kendisinin yanındaki hissesine baksın.’’ (23)

Dolayısıyla, Allah’ı sevme meselesinin doğrudan iman, ihsan, itaaat, ittiba ile doğrudan bir bağı olduğunu görüyoruz. Tevbe, tevekkül, teslimiyet, tefekkür, takva ile de karşılıklı bir  sevgi ilişkisinin olduğuna da şahit oluyoruz.

Eğer Allah’ı sevdiğimizi iddia ediyorsak, emir ve yasaklarına teslim olmakla işe başlayabiliriz.

Faizi, zinayı, içkiyi, kumarı, yalanı, iltimas ve adam kayırmayı, kumarı, gıybeti, adaletsizliği, harama bakmayı, riyayı, şirki yasaklayan ayetlere hassasiyet ile teslim olmakla işe başlayabiliriz.

‘’Ey iman edenler, iman edin.’’(24) emrine yeniden iman ile…

Kur’an ahlakı ile yeniden ahlak inşasına…

Namaz, oruç, zekat gibi farz olan ibadetlerdeki emirlere, tesettür, cihad, ana-babaya itaat ile …

Sevgi iddialarımızı yeniden gözden geçirip isbat yolunda gayret edebilmemiz temennisi ile…

(1) Bakara 27

(2) Bakara 165

(3) Ali İmran 31

(4) Müsli,İman,93

(5) Hicr 87

(6) Bakara 222

(7) Bakara 222

(8) Ali İmran 76

(9) Ali İmran 159

(10) Ali İmran 146

(11) Maide 42

(12) Saff 4

(13) Bakara 190

(14) Bakara 205

(15) Bakara 276

(16) Ali İmran 57

(17) Nisa 36

(18) Ali imran 32

(19) Nisa 148

(20) Enam 141

(21) Hac 38

(22) Kasas 76

(23) Suyuti Camius Sagir 6/49

(24) Nisa 136

Şadiye Taşöz

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir