Merhametsizlik
İlişkilerin en büyük çıkmazı merhametsizlik ve onun getirdiği bencillik ve eziciliktir. Toplumları kaosa sürükleyen en büyük neden. Evlat anne babasına, anne babası evladına, kayınvalide gelinine, patron işçisine, büyükler küçüklerine, küçükler büyüklerine merhamet etse, insanlar tüm evrene merhametle baksa çok şey değişecek…
.
Allah, kuluna her daim merhametle bakıyorken, kulları?”
.
Şimdi biraz daha açmak istiyorum bu merhamet olgusunu:
.
“Resülullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:
“Allah, insanlara merhamet etmeyene rahmette bulunmaz.” (Buhâri, Tevhid 2, Edeb 27; Müslim, Fedail 66, Tirmizi, Birr 16)
.
Bu merhametin eksikliğini o kadar çok görüyoruz ve yaşıyoruz ki günümüzde. Anne evladına merhamet etmeyi unutuyor ve dövebiliyor. En basit örneği yemeğini yemediğinde kızıyor, çatık kaşla yaklaşıyor. İşte o zaman aslında sadece yukarıda yazmış olduğum hadisi şerifi hatırlasa ve “ben merhamet etmezsem, bana da merhamet edilmeyecek ve benim merhamete o kadar ihtiyacım var ki…” diye düşünce yeter. Sen evladına merhamet etmedin, o senin dizine yapıştı ve sen onu ittin. Niye, tavır aldın! Niye, çünkü yemeğini zamanında yemedi! Düşündüğümüzde merhametsizlik için ne kadar basit bir örnek gibi geliyor değil mi?
.
Ya da örneği değiştirelim. Eşler birbirlerine merhamet etmiyor. Erkek tüm gün çalışmaktan yorgun düşmüş, bir çay istiyor hanımından. Sadece bir çay. “Tüm gün evde canım çıktı, kalk kendin al” diyor evin hanımı. İşte merhametsizlik.
.
Ya da eş hamine, eşi eve bir sürü misafir çağırıyor, “ben erkeğim hizmet edemem ya” diye düşünüyor ve hanımının hizmet etmesini bekliyor. Hiçbir şekilde yardım etmiyor. İşte merhametsizlik.
.
Evde bir yaşlı var, bazı davranışlarına kızabilirsiniz. Ama o büyük ve yaşlıdır. Ona hürmet etmek zorundasınızdır. Ama o an öfkene yenildin, merhamet etmen gerekirken sesini yükselttin. İşte merhametsizlik.
.
Merhamet… Merhamet… Merhamet…
Belki de, en büyük eksikliklerimizden birisi budur…