Silik Değil Etkin Kişilik Olunuz.
Kalabalıklar içinde olmak, herkes ile iyi olmak, gülüp-selamlaşmak çok şey istemez.
Sadece bukalemun gibi her oturduğunuz ortamın sesini, tonunu, şeklini ve rengini ifade edin ya da daha basit bir şekil de onların söylediklerine sessiz kalın yeterlidir.
Kimi insan bu silik kişiliği olgunluk, üstünlük olarak anlamaktadır. Lakin o kazın ayağı öyle değildir.
İnsan kendisi olarak bir toplumda bulunabiliyor, kendisini ifade edip asıl düşünce ve tavrını ortaya koyabiliyor ise vardır. Aksi durum da var görünen bir hiçtir.
Lakin kişi “ben her yerde kendi görüşümü söylüyorum” diyor ve hiç sorun yaşamıyorsa ya yalan söylüyordur ya da sözlerini karşı tarafın anlamayacağı, duyamayacağı bir tonda söylüyordur.
Hasan Basri, bir kişinin defninden gelirken yolda karşılaştıkları bir Hristiyan vefat edenin kim olduğunu sorduktan sonra “iyi bir adamdı” der. Sonra yahudiye denk gelirler ondan da aynı cevabı alınca Hasan Basri dönüp yanındakilere;
“Ben size bir münafığın namazına beni çağırmayın demedim mi?” der.
Bunun üzerine cemaat; “Olur mu efendim bu adam müttaki bir Müslümandır” derler.
İmam onlara cevaben der ki; “Bir adam Yahudiye iyi, Hristiyana iyi, Müslümana iyi yav bundan daha iyi münafık mı olur?”
Aynen böyle işte, kişi her kese iyiyse herkesin iyi göreceği tonda konuşuyor demektir. Bu hal ise karaktersizliktir. Şahsiyetin oluşmaması gibi ciddi bir sorunlardan ve hastalıklardandır.
O nedenle bize, ortama uyma Müslümanlığı değil Allah’a uyma Müslümanlığı lazımdır.
Selam İle…
Abdullatif Mermer