İftara Acele Etmek Hususunda Nakledilen Hadisi Nasıl Anlamalıyız ?

لا يزال الناس بخير ما عجلوا الفطر

Allah Rasulü (عليه الصلاة والسلام) dedi ki:

“İnsanlar iftara acele ettikçe, hayrdan ayrılmazlar”

Sahih, el-Buhari 1957

İftara acele etmek hususunda nakledilen hadis, iftar vaktinin girdiğine yakin eden kimsenin, iftara acele etmesi hususunda nakledilmiş, iftar vaktinin girip girmemesi hususunda var olan şüphe sebebiyle söylenmemiştir! Ya’ni kişi iftar vaktinin girdiğine yakin etmişse, kasten iftarı te’hir etmez, efdal olan iftara acele etmesidir.

لا يزال الدين ظاهرا ما عجل الناس الفطر لأن اليهود والنصارى يؤخرون

Allah Rasulü (عليه الصلاة والسلام) dedi ki:

“İnsanlar iftara acele ettiği surece, din zahir olmaya devam eder. Çünkü yahudi ve nasraniler, (iftarı kasten) te’hir ederler”

Ebu Davud, es-Sunen 2353

لا يزال الناس بخير ما عجلوا الفطر ولم يؤخروا تأخير أهل المشرق

Allah Rasulü (عليه الصلاة والسلام) dedi ki:

“İnsanlar iftara acele ettikçe, hayırdan ayrılmazlar. Şark ehlinin (yahudi nasranilerin kasten yıldızların doğmasını bekleyerek) te’hir etmeleri gibi, onlar (bu hayır ehli) te’hir etmezler”

Furyabi, es-Sıyam 57

Not: son naklettiğim rivayeti şahit olarak naklettim, rivayet murseldir.

Günümüzde bu hadis ne yazık ki yanlış anlaşılmaktadır. Bu hadis iftar vaktinin ta’yini hususunda oluşan şüphede erken açmanın faziletinden bahsetmemektedir, bu hadis kitab ehline muhalefet ederek, iftar vaktinin girdiğine yakin eden bir kimsenin, kasten onu te’hir etmemesinin gerekliliğine dikkat çekmiştir.

‏يسن تعجيل الإفطار إذا تحقق الغروب وله الفطر بغلبة الظن

Musa Haccavi (رحمه الله) dedi ki:

“(Güneşin) Battığı kesinleştiğinde, iftara acele etmek sünnettir. Bu kimseye düşen zannı galib ile iftar etmektir”

el-İkna, fi Fıkh’il-İmamu Ahmed 1.cilt syf 315

İftar vaktinin girip girmemesi, ictihada açık kanaat gerektiren bir durumdur. Özellikle kendi gözetlemeyen, bu işin fıkhını bilmeyen insanların, kalkıp burada muhalifleri kınaması, ‘Sünnete muhalefet ediyorsunuz’ demesi, yanlış olan işlerdendir. Bu işin fıkhını bilemeyene düşen, itibar ettiği kimselere uymak ve vaktin girmesiyle iftara acele etmektir.

Bu baba dair tek bir satır okumamış bir kimsenin bu baba dair yorum yapması, her işte olduğu gibi ifsada sebebiyet vermekte, keskin dili kibar’ul-ulema’ya kadar hakareti götürmektedir.

Bu sebeble ilim ehlinin ve talebelerinin fıkıhta olan genişliği daraltmamaları, kendi tercihlerini nas kılmamaları ve avama kötü örnek olmamaları gerekmektedir ;

قال ابن نافع عن مالك وإذا غشيتهم الظلمة فلا يفطروا حتى يوقنوا بالغروب قال أشهب وواسع تعجيل الفطر بالغروب وتأخيره للحاجة ينوب ويكره أن يؤخروه تنطعا يتقي إلا يجزئه وهو معنى الحديث في أن لا يؤخر

Malik’us-Sağir (رحمه الله) dedi ki:

“İbn Nafi Malik’ten (rivayetle) dedi ki ; Eğer (bulutun güneşi perdelemesi) sebebiyle (havanın) kararmasından (güneşin batmamasından) endişe ederseniz, (güneşin) battığına yakin edinceye kadar iftar etmeyin. Eşheb dedi ki ; (Güneşin) batmasıyla iftara acele etmek ve bir ihtiyaca binaen (iftarı) te’hir etmekte genişlik vardır. Onu (iftarı) eğer öyle yapmazsa yeterli olmaz (orucu kabul olmaz/orucu bozulur) endişesi ile (ya’ni evhamlar/aşırılık sebebiyle) te’hir etmek kerihtir ; İşte ‘(iftar) te’hir edilmesin’ hususunda (nakledilen) hadisin manası budur”

en-Nevadir ve’z-Ziyadat 2.cilt syf 17

Allah (سبحانه وتعلى) Malik’us-Sağir olan İbn Ebi Zeyd el-Kayravani’ye ve bütün imamlarımıza merhamet etsin.

Şura’nın Babası Mes’ud

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir