Mehmet Emin Akın ilim ve davet mesaisi ile bu ülkede kök salmış nadide üstadlardandır. Hoca kalemini ve kelamını İslam’ın ulvi şiarları uğrunda kimseye minnet duymadan izzetlice tavizssiz müdafa etmiştir.
Hoca tekfirci, aceleci, aşırı ve hikmetsiz söylemlere davetinde hiçbir zaman prim vermemiştir. Bununla beraber dine,ahlaka ve vicdana aykırı hareket eden makam ve mansıp sahiplerine karşı üç maymunu oynayan piyasa cemaatlerinin akilleri ve hocaları gibi de umursamaz kalmamıştır.
Akın hoca, davet ve nasihatı sadece avama indirgemeden herkes için geçerli olan Kuran yasaları ile mevki,statü,sınıf farkı gözetmeden herkese yeri gelmiş yol göstermiş, yeri gelmiş ikaz etmiştir. Bu da fikir ve düşünce hürriyeti kapsamında anayasal vatandaşlık hakkı olarak her zaman ve zeminde her daim muhalefetini ortaya koyanlar gibi gayet makul ve tabii bir sorumluluktur.
Hoca bu ülkede siddet ve nefreti tasvip ve teşvik etmeden yanlışları islami,tarihi,siyasi minvalde tenkit etmiştir. Bu da alim ve aydın ahlakı gereğidir.
Hocanın alim ahlak ve duruşu gereğini kendi duygu ve düşünceleri ile kaleme aldığı “Sözün Haysiyeti” adlı mufid bir kitabı vardır. İşte o sözün haysiyeti gereği hocanın tek silahı kalemiydi.
Hocamız tevhid ve sünneti müdafaa uğruna silahını (kalemini) masumlara hiç doğrultmadı.
Onun kalemi ile cerh ettikleri; ümmetin binlerce yıllık fıkhi birikimi olan mezhepleri inkar edenler, hadis inkarcısı modernist kurancılar, ashabından avamına ümmeti velayet ve imamet safsatası adına tekfir eden rafizi şialar, bir de siyaset ve politika uğruna İslamın berrak yolunu bulandıran bazı cemaatlerin asalak zihniyetleri.
Hoca sadece kalemi ile masa başında oturup satırlar arasından ahkam kesen, makaleleri ve kitapları ile iaşesini temin eden biri de değildi.
Değil satırların, sınırların bile çok ötelerinde kara kıtanın mahzun ve mazlum müslümanlarından siyah nurlu kardeşlerimizin dertlerini ülkemizin hayırsever müslümanlarının gündemine taşıdı.
Bu gündem ile dertlenen müslümanlar hocamız aracılığı ile hem sadakai cariye sahibi oldular hem de kıtanın fakirliğini stismar eden Hristiyan misyonerlerin küfür ağlarını parçaladılar.
Hocanın Afrika’daki bitmiş ve devam eden projeleri:
Tohum projesi ile dilenmeyi değil üretmeyi ve kendi emekleri ile rızık temin etmeyi öğrendiler.
Kuran projesiyle Kelamullah’ı tilavet ve tahsil ettiler.
Mescit ve medrese projeleri ile huzur içinde dini ikame ettiler.
Su kuyusu projeleri ile kurumuş dudakları ve damarları ıslandı.
Afrika’da toplumu tehdit eden suçlu mahkumları ıslah etmek için hapishanelerde davet ve irşâd faaliyetleri başlattı.
Yüce Allah’tan hocamız için ilimle geçen mücadele hayatında sabır ve sebat diliyor.
Ömrüne ve ilmine bereket niyaz ediyoruz.
Ammar Eseri