Ramazan Rehberi (2.Bölüm)

RAMAZAN ORUCUNU NASIL TUTALIM?

Ramazan orucu ile ilgili bazı hüküm, hikmet, sünnet ve adablardan kısaca derlenmiş faydalar zikredilecektir.

Oruç; orucu bozan halleri, fecrin doğuşundan güneşin batımına kadar terk ederek Allah’a ibadet etmektir.

Ramazan orucunun kitap, sünnet ve ümmetin icması ile farz olduğu sabittir. Her kim orucun farziyetini inkâr ederse mürted bir kafir olur. Tevbe etmesi istenir, tevbe ederse tevbesi kabul edilir, etmezse hükmü kafir olarak öldürülmesidir. Allah Teala şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi sizede sayılı günler farz kılındı” (Bakara 183- 184)

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’de İslam, beş temel üzere bina edilmiştir” buyurarak “Ramazan orucunu tutmaktır” ifadesinde bunu zikretmiştir.(Muttefekun Aleyh)

Ümmet Ramazan orucunun farz olduğuna, özürsüz olarak bir günü dahi oruç ile geçirmeyenin büyük günah işlediğine dair icmaetmiştir.

ORUÇ KİME FARZDIR?

Oruç; akıllı, büluğa ermiş, güç yetiren, yolcu olmayan ve oruç tutmasına engel bulunmayan her Müslümana farzdır. Büluğ çağına ermemiş olanlara oruç farz olmamakla beraber alıştırmak amacıyla onlardan oruç tutmaları istenir.

Deli, bunak ve aklında halel olanlara oruç farz değildir. Tutmadıkları için keffaret olarak bir şeyler yedirmeleri de gerekmez.

Daimî bir sebep dolayısıyla oruç tutmaktan aciz kalanlara yani yaşlı, iyileşmesi umulmayan ağır hastalar oruç tutmazlar. Ancak her gün karşılığında bir miskini doyururlar.

İyileşme ihtimali olan hastalara oruç ağır gelirse oruç tutmaz iyileştiğinde de güne gün kazaeder.

Hamile ve emziren kadınlara oruç meşakkat verir ya da çocukları için korkacak olurlarsa oruç tutmazlar ve bu durum geçince kaza ederler.

Yolcu ise dilerse oruç tutar dilerse tutmaz ve yolculuktan sonra kaza eder.

Hayız ve nifaslı kadınlar oruç tutmazlar ve temizlendiklerinde kaza ederler.

RAMAZAN ORUCU NE ZAMAN FARZ KILINDI?

Ramazan orucu hicretin ikinci senesinde farz kılındı ve Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem dokuz Ramazan oruç tutmuştur.

RAMAZAN AYININ BAŞLANGICI NASIL TESPİT EDİLİR?

Ramazan ayının başlangıcı iki durumdan biri ile sabit olur.

  1. Hilalin görülmesi,
  2. Şaban ayını otuza tamamlamak ile.

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in buna delalet eden buyruğu şudur: Hilali gördüğünüzde oruç tutun, yine hilali gördüğünüzde orucu bitirin. Hilali görmenize bir engel olursa taktir edin.” (Muttefekun Aleyh) Mana; hilalin görülmesini bulut gibi engelleyen bir durum olursa Şaban’ı otuza tamamlayın, anlamındadır.

NİYETİ GECEDEN YAPMANIN VÜCUBİYETİ

Ramazan orucuna geceden niyet etmek gerekir. Çünkü Nebi sallallahu aleyhi ve sellem geceden oruca niyet etmeyenin orucu yoktur” buyurmuştur.(Nesai) Buna göre niyeti geceden yapmak vacip olup fecirden önce herhangi bir anda da yapılabilinir. İbadetlerin hepsinde niyetin yeri kalptir. Kalp ile o ibadete niyetlenmek yeterlidir, dil ile söylemek şart değildir.

TUTULAN ORUCUN VAKTİ

Allah Teala her gün oruca başlama ve orucu açma vakitlerini belirtmiş ve şöyle buyurmuştur: “Şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye kadar yiyin, için. Sonrada akşama kadar orucu tam tutun”(Bakara187)

Oruç ikinci fecrin doğuşu ile başlar, güneşin batışı ile de biter. Fecir doğduğunda – fecir doğu tarafında ufka paralel olarak çıkan beyaz aydınlıktır- oruç tutan kişi ezanı duysa da duymasa da oruca başlamak zorundadır. Kişi müezzinin sahih fecrin doğduğunda ezanı okuduğunu biliyorsa ezanı duyar duymaz oruca başlamak zorundadır. Müezzinler ihtilaf ediyorsa ve müezzinin hali belli değilse ve kişi kendi imkanları ile fecir vaktini tespit edemiyorsa, yanlış olduğu tespit edilmedikçe basılmış takvim, imsakiye gibi matbulara uyarak ihtiyatlı bir şekilde davranır ve bunlarauyar. Fecrin doğuş vakti tam olarak bilindiği halde ihtiyaten on dakika önce oruca başlamak ise bidattir ve caiz değildir.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir