Ramazan Rehberi/ 4. Bölüm

ORUÇLUNUN HAYATINDA BİR GÜN

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Ramazana erişipte mağfirete erişmeden Ramazan ayını geçiren adamın burnu yerde sürünsün.”[1]

Müslüman kardeşim! Bu faziletli ayda Rabbine hakkı ile ibadet etmene yardımcı olması için oruçlunun hayatından bir günü yazmaya çalıştım. Bir Müslümanın oruç iken bir gün içerisinde hangi ibadetleri yapabileceğine kısaca değindim. Öyleki;

İlk olarak kalbin uyanık olmalı. Sevgili kardeşim, gafillerin uykusundan, heva hevesin sarhoşluğundan, gafletin karanlığından uzak Rab Teâlâ’nın güzel af ve bereketi ile kalben ve bedenen uyanık olmalısın. Kalbin uyanıklığına halis bir niyet, kuvvetli irade ve samimi azim eklenirse bu mübarek ayı Allah’a ibadet ve itaatte, bu vakitleri ganimet bilmeye ve değerlendirmeye seni iletir. Öyle ki, Ramazan ibadet, itaat, zikir ve şükür ayı olur ve azalarını yaratana hizmete ve Rabbin rızasını elde etmeye ve ikram sarayı olan cennete ulaşmaya dönüşür.

FECİRDEN ÖNCE

Bu vakit rahmetin indiği, günahların affedildiği, duanın kabul olduğu çok değerli bir vakittir. Gecenin son üçte birlik zaman diliminde Rab Teala iner ve fecrin doğuşuna kadar dua, tevbe ve istiğfar edenlerin münacaatlarına karşılık verir. Ebu Hureyre radıyallahu anh’ten rivayetle Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Rabbimiz Tebareke ve Teala gecenin son üçte biri kalınca dünya semasına iner ve şöyle buyurur; Bana dua eden yok mu? İcabet edeyim, benden isteyen yok mu? Ona vereyim, benden istiğfar dileyen yok mu? Ona mağfiret edeyim.[2]Bir rivayette de bu hal “sabah fecir doğana kadar devam eder” buyurulmuştur.[3]

Ey sevgili kardeşim; bu değerli vakitte neredesin? Niye tevbe pınarından pişmanlık damlalarını akıtıp hasret kaldığın cennetlere ulaşmak için çabalamazsın? Niye dua oklarını atıp muhtaç olduklarının mesajlarını özür makamına iletmezsin? Bu öyle bir vakit ki onu ganimet bilip zikir, şükür, dua, münacaat, Kur’an tilaveti, istiğfar, yeniden tevbe, nefis muhasebesi ve kalp ile diğer azaların salih amelleriyle doldurmak gerekir. 

SAHUR

Sahur birçok insanın gafil olduğu ibadetlerdendir. Öyle ki akşam yemeği ile yetiniliyor ve uykuya dalıp sahura kalkılmıyor. Böylece birçok hayır kaybediliyor. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem sahura kalkmayı emretmiş ve ondaki hayır ve bereketi bildirerek şöyle buyurmuştur: “Sahur yapın, çünkü sahurda bereket vardır.[4]Başka bir hadiste sahur yemeği berekettir, bir yudum su içecek olsanız dahi sahuru terk etmeyin. Şüphesiz ki Allah ve Melekleri sahura kalkanlara selat ederler.”[5]

Fecrin doğuşundan korkulmadığı sürece sahurun son vakte kadar geciktirilmesi müstehaptır. Amr bin Meymun radıyallahu anh rivayetle dedi ki; Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabı iftarda en hızlı, sahurda en ağır insanlardı.”[6] Enes bin Zeyd dedi ki: Nebi sallallahu aleyhi ve sellem ile sahur yaptık. Sonra namaza durdu. Denildi ki; sahur ile ezan arasındaki süre ne kadardı? Enes dedi ki: Elli ayet okuyacak kadar bir süre idi.[7]

NİYETİ GECEDEN YAPMAK

Müslümanın Ramazan orucunda niyetini gecenin herhangi bir vaktinde hatta fecrin doğuşundan çok kısa bir süre önce dahi olsa yapması gerekir. Diliyle söylemesi şart değil kalbi ile niyetlenmesi yeterlidir. 

ABDEST

Müslüman sabah namazına hazırlık yaparak abdest alır. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Her kim abdest alır ve abdestini güzel kılarsa, bedeninden küçük günahları dökülür, öyle ki tırnaklarının altından dahi günahlar akıp gider[8]

SABAH NAMAZI

Fecrin doğuşundan Müslüman emin olduğunda orucuna başlar. Müezzini duyduğunda dediklerini tekrar eder, ezan bitincede; “Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın Rabbi olan Allah’ım! Muhammed’e vesileyi ve fazileti ver. O’nu kendisine vadettiğin Makam-ı Mahmuda ulaştır”der.[9]Varid olduğuna göre bu duayı okuyanlara Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şefaati hak olur. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:Müezzini duyduğunda, Allah’tan başka ilah olmadığına, tek olduğuna, Muhammed‘in Allah’ın kulu ve Resulu olduğuna şahitlik ederim. Rab olarak Allah’tan, resul olarak Muhammed’ten ve din olarak İslam’dan razı oldum, derse geçmiş günahları bağışlanır.[10]

CEMAATLE NAMAZ KILMANIN FAZİLETİ

Bundan sonra sabah namazını cemaatle kılar. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Cemaatle kılınan namaz tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir.”[11]Yine Nebi sallallahu aleyhi ve sellem her kim yatsı namazını cemaatle kılarsa gecenin yarısını, sabah namazını cemaatle kılarsa gecenin tamamını namaz ile geçirmiş gibidir” buyurmuştur.[12]


[1]Tirmizi, Hakim.

[2]Muttefekun Aleyh.

[3]Müslim.

[4]Muttefekun Aleyh.

[5]Ahmed, hasenhadis

[6]Sahih senedle Beyhaki.

[7]MuttefekunAleyh.

[8]Müslim

[9]Buhari.

[10]Müslim.

[11]Muttefekun Aleyh.

[12]Müslim.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir