Her Şeye Rağmen Doğru Yolda Olmak

Allah Teâlâ Maide 105’te buyurur: «Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz hidayet (doğruyu) bulmuşsanız, sapıtan size bir zarar vermez.»

Bazı koşullarda insanın yapabileceği hiçbir şey kalmıyor. İşte bu ayet, böylesi durumlar için bir çıkıştır. Özellikle günümüzdeki vakıa için bizden büyük bir yük kaldırıyor. Hiçbir şey yapamadığın koşularda kendine bakacaksın. Toplumun büyük çoğunluğu hangi yolda olursa olsun, sen doğru yolda olduğuna dikkat edeceksin.

Resûlullah ﷺ da bir hadiste der ki: «Eğer insanlar iyi yaparsa biz de yaparız, zulüm ederse biz de ederiz diyerek immea (bir görüşü, duruşu olmaksızın başkasına göre hareket eden, doğru veya yanlış olduğuna bakmadan çoğunluğun peşinde sürüklenen) olmayın. Ancak kendinizi; insanlar iyi yaparsa iyi yapacak, kötü yaparsa zulüm etmeyecek şekilde azmettirin [temellendirin].» [1]

Bu hadis adalet açısından zirvedir. Konumuz bakımından ise, başkasının veya toplumun yanlışta olması, senin için bir mazeret olmayacağını ifade eder. İyi olabilmek için başkasının yanlışını bahane edemezsin. Her koşulda kendi nefsin adına iyi olmaya bakmalı ve kendin örnek kişilik olmaya çalışmalısın. Dünyayı ben mi kurtaracağım zihniyetiyle değil, kendimi kurtarmam gerekir mantığıyla hareket etmelisin. Sen doğru olduğun sürece, yanlışta olanın sana bir zararı olmaz, hesabı da senden sorulmaz. Yürüdüğün doğru yolun saliki az olabilir ancak bu, senin için bir gevşeme sebebi olmamalıdır. Buna karşın, kötü yolların yolcusunun çok olması da seni kandırmamalı ve Allah Teâlâ’nın; «Yeryüzündekilerin çoğunluğuna itaat edersen seni Allah’ın yolundan saptırırlar.» [2] ihtarını sana unutturmamalıdır.

[1] Tirmizi: (1926)- [2007]
Bazı âlimler bu hadisin senet olarak zayıf olduğunu söyler ancak mana itibariyle doğru olduğu ittifak konusudur.
[2] Enam: 116

(Aldiyaî)

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir