İbni Teymiyye İlimden Anlar mı?

Bir kardeşimiz bize bir video gönderdi. Üzülerek izledik ve izledikçe de şaşırdık… Sapla samanın karıştırıldığı birçok cümlenin sarf edildiği konuşmada sadece şu kısma cevap vermenin şimdilik yeterli olduğunu düşündüm.


Hafızası ve kıvrak zekası olduğunu bildiğimiz ve ilminin de var olduğu hüsnü zannına sahip olduğumuz bir kişi derki;

“İbni Teymiyye mi? Eh! O biraz ilimden anlar da Muhammed B. Abdulvahhab İngilizlerden maaş alan bir İngiliz ajanıdır.”

Bize İbni Teymiyyeyi sevdiren Allah’a Hamdolsun….


Biz Rafizileri kahreden, Kelam ile ümmeti tartışmalar dehlizinde kaybedenlerin burnunu sürten, büyük tarihçi, Hafız İmam Zehebi’nin meşhur eseri en-Nübela’sında zikrettiği ifadesi ile mutlak bir Müctehid olan İbni Teymiyye’yi masum görmemekle beraber onun karşıtlarını kahretmeye devam eden ilmi ve ihlasıyla da hatırlamaya ve savunmaya devam edeceğiz inşaallah…

Ben bu konu da kulaktan dolma bilgi ile konuşan bu kişi gibi değil de zamanın otoritelerinden sayılan Üstad En-Nedvi’nin derin araştırmaları sonucu kaleme aldığı “İslam Önderleri Tarihi 2, İbni Teymiyye” isimli kitabından nakilde bulunmayı daha uygun görmekteyim. Böylece fanatiklikle değil ilmin şerefine uygun konuşmuş olalım…

Üstad en-Nedvi Der ki;

İbni Teymiyye düşmanlarının ve İslam karşıtlarının (Yahudi-Hristiyan, felsefeciler ve Bâtınilerin) silahlandığı bütün silahları kullanmayı öğrendi. Öyle derin ve çok bilgi elde etti ki, onu gören çağdaşları şaştı kaldı. ünlü rakibi Allame Kemaleddin Zemelkani, onun bütün bilgileri kendinde topladığını ve her şeyi bildiğini şu cümlelerle İTİRAF ETMEKTEDİR;
“Allah İbni Teymiyye’ye ilimleri, Davud (a.s)’a demiri yumuşattığı gibi yumuşatıp kolaylaştırmıştır. Hangi ilim alanında ona soru sorulsa, duyanlara ve görenlere; “bu ilim dalından başka hiçbir şey bilmiyor,” dedirtecek kadar kesin cevaplar veriyor ve insana, o ilim kolunda “BUNUN GİBİ BİR ALİM DAHA YOKTUR,” kanaati uyandırıyor. Her mezhep ve fıkıh bilginleri onun ders toplantısına katıldığında mutlaka daha önce bilmediği bir şeyi öğrenmiş olur. Münazara ve tartışma yapıp da SUSTURMADIĞI KİMSE YOKTUR. Her hangi bir şer’i ya da akli ilimde söz söylediğinde, o ilim dalında ihtisas yapmış alimlerden daha üstün olduğu görülmüştür. Kitap te’lifinde ve eserler ortaya koymakta da büyük yetenek sahibidir. demektedir. (el-Kevakibu’d-Dürriye. sh.5.)

Anlıyoruz ki muarızları bile İmam İbni Teymiyye’nin İlimdeki yerini konumunu kabul edip ikrar etmiştir. Günümüzde ise üç-beş ilim talebesi bile sayılamayacak kimselerin teveccühü ile kendisini dev aynasında gören ve çok şey bildiğini zanneden kulaktan dolma bilgileri ölçü ve mizan kabul edip bu kıstasla İbni Teymiyye’ye zem eden zavallılar Allah’tan korkmazlar mı?

Kibir abidesi olanlar ya da nefretlerinden gözleri kör olanlar dışında kimsenin İbni Teymiyye’ye düşmanlık etmesini anlayamamaktayım.

Allah Teala bir kulu sevdiği zaman Cebrâil’e:

“Ben filanı seviyorum onu sen de sev!” diye emreder. Cebrail onu sever ve sonra gök halkına:

– Allah filanı seviyor, onu siz de seviniz, diye seslenir. Gök halkı da o kimseyi sever, sonra yeryüzündekilerin kalbinde o kimseye karşı bir sevgi uyanır.

Allah Teala bir kula buğzettiği zaman, Cebrail’e:

“Ben, filanı sevmiyorum, onu sen de sevme!” diye emreder. Cebrail de onu sevmez. Sonra Cebrâil gök halkına:

– Allah filan kişiyi sevmiyor, onu siz de sevmeyin, der. Göktekiler de o kimseyi sevmezler. Sonra da yeryüzündekilerde o kimseye karşı bir kin ve nefret uyanır. (Müslim, Birr 157)


İbni Hacer ise; “Salih olan bir kula karşı kalbinde sevgi yerine nefret varsa bu, o kulun kalbindeki nifaktandır” demektedir.

İmam’ın takvası, zühdü, ihlası, cihadı ve İbni Kesir, İmam Zehebi gibi sadaka-i cariye hükmünde yetiştirdiği talebeleri ortadadır. Buna rağmen böyle büyük bir Alime ilimden biraz anlar gibi hadsizlik ve kibir kokan bir cümle sarf etmek, kişinin kulaktan dolma bilgi ile amel eden zayıf karakterli bir kimse olduğunu gösterir…


Zira İmam’ın katları ve birçok şehirde varlık gösteren mülkleri yoktu. İlmi, ameli ve takvası dışında bir mirası da mülkü de yoktu.

Allah O’na rahmet etsin, O’nunla uğraşanları ise uğraşları ile rezil etsin… Zira O’nun kendisini savunacak, kendisine saldırıldığından dolayı hapse atacak bir gücü ve iktidarı yoktur. Lakin bunlardan daha fazla şeyleri yapabilecek Rabbi zu’l-celali vardır…

Abdullatif Mermer

You may also like...

2 Responses

  1. Ali Akpınar dedi ki:

    Herkes ŞAKULü ile amel eder.
    Cetveli yamuk olanın çizgisi doğru çıkmaz.

  2. admin dedi ki:

    Allah istikamet versin. Umarız okuyup tevbe ettiklerine şahit oluruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir