İslamî Dayanışma Oyunları Üzerine…

Ey ülkemin kalbi hala ölmemiş insanı! Sen asıl problemi görmedikçe etrafında dönüp durduğun meseleler seni sadece tatmin eden, gazını alan tali konular olmaya devam edecektir.

Bakıyorum paylaşımlar, yazılar ve yorumlarda herkesin bir sitemi var; “İslamî dayanışma oyunları.
Evet, güzel buna tepki göstermek imanın bir gereğidir. Peki İslamî oyunlar adı altında ülkeme sokulan bu ifsad makinasını, hakeza İstanbul sözleşmesi ve LGBT ifsadını bu ülkede söz sahibi kılanları kim güç sahibi yaptı?
Hangi müsamaha, taviz ve fetvalardı? Hiç düşündün mü?
Dün kötünün iyisi (!) diyenler. Kendilerince kötü olduğunu ama iyileri de olduğu için iyisine “REFERANS OLUP” desteklenip kabul edilmesine sebep oldular.

Bir insan içini dışını, nerede ne kadar ileri gideceğini bilmediği kendi çocuğuna bile referans olamazken bir sarhoşluk tesiri ile birileri nifak yüklü gemiyi limanımıza indirmek için karşı duranları “dış mihraklara hizmet eden” olarak, harici vb. İthamlarla toplumdan tecrid etmeye ve bu haliyle toplumda bozulmamış fıtratları sessiz duruma getirdiler.

Evet, ülkemde hariciler de var. Ülkemde bunların varlıklarına fon ayıran art niyetli güçler de var. Aynen Mürcie’yi besledikleri gibi bunları da beslediler. Bunlar ayrı hususlar.

Lakin vicdanı rahatsız olanlar ve tepki gösterenler kınanırken kimse Mevlana gibi; “Ne olursan ol” mantığı ile hareket eden Mürcie mikrobuna odaklanmadı. Bunların toplum içerisinde yaymaya çalıştıkları “Tepkisiz imanın” zararları üzerinde durmadı.

Ha! Tepkisiz imanı anladığınız manada kullanayım mı?
Nebi Aleyhisselam’ın asırlar öncesinden teşhisini koyduğu hastalıktır. Yani; “Vehn’dir.”

Evet, Allah resulü toplum vicdanının sessiz kalmasını, kendi menfaatleri için tepkisiz kalıp dünyaya odaklanarak ahireti angarya yapmanın bizleri dünya müstekbirleri karşısında sayıca çok olsak da zayıf düşüreceğini, öyleki su üzerindeki çer-çöp gibi etkisiz kılacağını haber vermişti.
Öyle olmadı mı? Dün basit bir 5+3 (İlk okul+ortaokul) meselesinde çocuklar imam hatibe geç başlayacak Kur’an ile geç tanışacak deyip meydanları inletenlerin yerini kim aldı?
LGBT yürüyüşleri vb sapkınlıkların ülkemde boy göstermesi aldı.

Yıllardır anlatamadığımız buydu. Birileri size tavizlerini ve kalplerindeki Vehn hastalığını meşru gösterip ve size bulaştırmak için tavizi din edindi. Usulü Fıkıhta Nassın olmadığı meselelerde duruma göre delil olacak Maslahat-Mefsedet konusunuyla koca bir toplumun kalbiyle, diniyle ve vicdanıyla oynadı.
Birileri de etine, ekmeğine dokunmasın diye “Kapı ardında, minder üstünde” küfür demeye korktuğu için “Haram ama” diyerek bu işi sulandırdı.

Evet, her ifsad, ardında doğuracağı başka ifsatlara gebedir.
Bugünün bu ifsadına tepki göstermeden önce dünün bu güne alt yapı olan ifsadına fetva verenlere tepki göstermek daha elzemdir.

Ey! Düne fetva verip ve bugün buna tepki veren diller siz de önce kendi vicdanınızla yüzleşip önce kendi günahınıza tevbe edin. Yoksa ancak ve ancak kendinizi avutmuş ve vicdanınızın sesini birazcık susturmuş olursunuz ama Allah’ı asla kandıramazsınız…

Yine bazı değerli dostlarım belki diyecektir; “Hocam! hep yanlışları yazıyorsunuz, hep eleştiren görünüyorsunuz” diye. Haklısınız lakin bu ülke de aynen Huzeyfe gibi bazılarının da sadece “Tehlikeleri” ve yanlışları anlatması lazımdır.

Abdullatif Mermer

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir