Övmek ve övülmekte ölçülü olmak!

Bazen insanlar “Ne kadar da güzel!” “Bu çok iyiymiş!” “Bunu çok sevdim!” gibi ifadeler kullanırlar.

Fakat kişi övdüğü şeyi, Allah için mi övüyor, nefsi için mi? Bu kısmı iyi düşünmesi gerekmektedir.

Zira İnsan hakikati düşününce birçok övgüye;

“Ne kadar da -nefse- güzel!”  “Bu -nefse- çok iyi geliyor!” “-Nefsim- bunu çok sevdi!”

diye ilave/itiraf etmenin acı gereğini anlıyor…

Övdüğümüz ve övüldüğümüz şey hakkında Allah’tan korkalım derim.

Övülmek, insanı kusurlarına karşı kör ve sağır ederek, kibire sebep olabilir.

Her şeyde olduğu gibi bu konuda da bir ölçümüz olmalıdır.

Resulullah’dan sallallahu aleyhi ve sellem konu hakkında şöyle buyurmaktadır;

Sizden birinizin mutlaka arkadaşını methetmesi gerekiyorsa şöyle desin:

-Falanı (görünüşe göre) iyi sanıyorum, onu hesaba çekecek olan Allah’tır.

Ben , Allah’a karşı kimseyi temize çıkaramam. (Sonra, o kimseyi hakikaten

öyle biliyorsa) onu şöyle şöyle biliyorum, desin.”[1]

Ve yine övülmeye muhatap olanlar için şöyle buyurmaktadır:

Allah’ım! Onların söyledikleri ile beni hesaba çekme. Benim hakkımda bilmedikleri

şeyleri bağışla” [2] başka bir rivayette şu ziyade vardır ki;

Ve beni zannettiklerinden daha hayırlı kıl.[3]

Demek ki; zaruri halde, ölçümüz bu olmalıdır. Dilimiz doğruluğu esas almalı ve övmek ile övülmek konusunda daima Allah’tan korkarak hareket etmelidir.

Kaldı ki günümüzde içi boş, faydasız ve hatta zararlı övgülerin örnekleri çoktur;

Tesettür farz iken, tesettürlü olmayan bir bayana “Saçların çok güzel olmuş!

Kuaföre mi gittin!” diyerek farzı daha fazla kulak ardı etmesine, günahı hoş görüp günahta ısrar etmesine  sebep olabilmekteyiz.

Allah rızası gözeterek bir araya gelindiğinde; giysilerin, yenilen yiyeceklerin, takıların, çantaların övüldüğü bir ortam düşünebilir misiniz?

Muhatabını, Allah ve Resulünü hatırlatmış olduğu bir amel ya da sözü için değil de bu dünyalık, boş  işler için övdüğümüzde, bir sonrakine onlardan daha gösterişlisi için teşvik etmiş olmaktayız. Bu durumda o kişinin gayreti sadece o yönde olacaktır; tek ve aslolan amacını (kulluğu) unutacaktır.

Namaz farz iken, namaz vakti, namazda olmak yerine sohbet edilen bir ortamda birbirlerini övenlerin, bu övgüleri, Müslümanca ya da İslam ahlakına göre hayırlı bir iş gibi düşünülebilir mi?

Fakat o anda yapılan tüm övgüler, farz olan namazın önüne geçemeyecek kadar değersiz ve anlamsız değil midir?

Namazın vakti girdiği anda gündem hemen namaza dönmeli ve herkes ezan ile namaz çağrısına uymalı değil midir?

Bir şeyin güzelliğinden bahsederken niyetimizde, doğruluğumuzda, zaman ve üslubumuzda da Allah rızası gözetmeliyiz. Böylece, bu konuda dilimizi de müsriflikten korumuş oluruz.

Resululullah sallallahu aleyhi ve sellem  övülen kişi hakkında övene:

Onu mahvettiniz![4] Demiştir. Bu hadise istinaden yanlış, yersiz ve ölçüsüz övgü ile farkında olmadan hem muhatabımızı hem de kendimizi mahvetmiş olabiliriz.

Hemmâm İbni Hâris’in Mikdad radıyallahu anh’den rivayet ettiğine göre, bir adam,

Osman radıyallahu anh’ı övmeye başlayınca, Mikdad da dizleri üstüne çökerek metheden kişinin yüzüne çakıl taşları atmaya başladı. Bunun üzerine Osman radıyallahu anh ona; “Ne yapıyorsun öyle?” deyince Mikdâd: “Resûlullah, sallallahu aleyhi ve sellem:

Meddahları gördüğünüz zaman, yüzlerine toprak serpiniz” buyurdu, diye  cevap verdi.[5]Belki de toprak atarak; “Bir gün toprağa karışacağız, sonumuz bu iken, kibirlenmeyin!”diye güzel bir nasihatta bulunuyordu sevgili Resulümüz. Peki kardeşler bizler de yapabilir miyiz?

Haydin! Bu doğrultuda yaşayalım ve yaşatalım; Miktad gibi övülmeye karşı kendisini koruyan olalım da meddahlıkla sevinen olmayalım.

Deniz Yakaryılmaz


[1] Buhari, Müslim.

[2] Buhari.

[3] Beyhaki.

[4] Buhari, Müslim.

[5] Müslim, Tirmizî.

You may also like...

1 Response

  1. Organik dedi ki:

    Kabul görmek, parçası olmak, aidiyet, insanın en büyük açlığı. İnsan bu açlığı beslemek için ne gerekiyorsa yapar bir bütünlüğe sahip. Ölçülü olmak güzel. Teşekkür ederiz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir