Aşı Olayını Nasıl Karşılamalıyız?

Biz iman eden müslümanlar vücuda girecek olan birşeyde ilk olarak helallik ararız.

Zira Rabbimiz; “Ey iman edenler, size rızık olarak verilenlerin temiz olanlarından yiyiniz.” (Taha, 81) buyururarak bize temiz olandan yani şer’i olarak necis kabul edilmeyen, Kitab ve sünnette hakkında haram olduğu beyan edilmeyen temiz-helal olandan yememiz gerektiğini ögretmektedir.

Öncelikle bu ülkede müslümanların yaşadığını ve bu müslümanlar içerisinde vücuduna giren şeyin ne olduğunu bilmeden tüketmeme dini inancı ve dini hassasiyeti olanların olduğunu hatırlatmak isteriz.

Herşeyi hatta uyuşturucu vb şeyleri denemeyi bir fabtazi olarak düşünüp deneyen ve bağımlısı olanların azıklikta olmadığı bir ülkede yaşamaktayız. Bu fantazi severler ne yazıkki tamamen bilinçsiz ve eğitimsiz kimselerde değildir.

Dolayısı ile bize örnek olarak bir gazeteci, aydın veya bir Doktor göstermeniz yeterli değildir.

İnsan vücudu üzerinde ne gibi değişikliğe sebep olacak (tahribat oluşturacak) ve insan sağlığının yanında kişiliğininde azımsanmayacak derecede bozguna uğradıği bu asırda ne derece zarar verecek; somut, objektif ve ŞEFFAF bir çalışma olmadan, bu çalışma da Türkiye de elinden ve dilinden müslümanların emin olduğu sağlıkçılar ve ilim ehli bir heyet dahil edilmeden böyle bir aşının dayatılması bir despotluk olarak algılanabileceğini ilgili kişilere hatırlatmak isterim.

Dayatma merciinde olanlar bize zanni değil kat’i bilgiler ile bu işin ne getirip ne götüreceğini ispat etmek zorundadırlar.

Abdullatif Mermer