Tedaviye Kim Muhtaç?

Sabahtan kendime komut veriyorum, ağrın var zaten, izleyip üzülme şimdi abiyi durup dururken.
Bu yol belli,çileli yol işte. Oda şuur ve bilinçle hiç bir ücret istemeden yolunu seçti haktan yana be Dicle’li.

Yok ama cidden beni bu ümmetin yiğitleri, göklerde isimleri altın harflerle yazılacak güzel atlı, ya da güzel sözlü ama üstü başı burjuvazi toplumuna aykırı, hak, cihad, mücadele ve tek ilâh sisteminden haber veriyor diye “deli, sapık, zorba, terörist, radikal, aşırı, fanatik” etiketiyle yaftalanan yiğitleri yaşlandırdı.
Ben bilirim ki,
Ulu cami senin yamalı elbiselerinle şeref bulmuştu.
Hz. Ömer’in muhteşem sözü gelirdi aklima seni her gördüğümde. Hani Vali kendisine, “Ey Ömer! koca halife! sen bu yamalı elbiselerle mi ülke krallarını İslam’a davet edeceksin!” Coğrafyaları, kitalari, yetmedi! Yürekleri fetheden büyük halife Ömer’in cevabı;
“Biz islam ile şeref bulduk. Ondan başkasında da şerefi de, izzeti de aramayız!” Iki çift kelime yazayım şuraya, abimize şahitlik edecek.

Kendilerine uygun konuşmayanları, yaşayanları mecnun,radikal, öcü olarak yaftalamak kadim bir yoldur zaten bilinsin.

Ah bu kadim yolun hizbuşeytan silahşörleri.

He,
İlle de birilerinin akli dengesinden şüphe edecekseniz; -Şeyhini Allah sanan,
-Kur’an ayetlerini akletmeden, fehmetmeden, yaşam kitabı hâline getirmeden, sadece bir taraflarına okuyan,
-Uydurmalara hiç doymayan,
-Röntgenciliği keramet diye pazarlayan tipleri tedavi edin.
Zira hepsi psikolojik hastalık belirtisi.

Yine asıl tedavi görmesi gerekenler “Bu ayette benden bahsediyor, bana yazdırıldı, bizim şeyh Allah ile konuşuyor, rüyamızda bilmem ne hazretleri anlattı, ben kıyametin tarihini biliyorum “vs… zırvalayan tiplerdir.
Ne yazık ki bir tedavisi yok tiplerin.

Bırakın bu muvahhid abiyi, çekin ellerinizi üzerinden.!