İSLAM DAVETÇİLERİNDE KURAN OKUMA SORUNU

Bu yazımı kaleme alırken başta kendi nefsimi hesaba çekerek yazıyorum. Ben İslam davetinin yeterince neşvu nema bulamaması bereketsiz ve ara ara samimiyetsiz insanlara ve ortamlara maruz kalmasını muhataplardan çok davetçilerin manevi teçhizattan yoksun olmasına bağlıyorum tabi ki istisnalar var onlara sözümüz yok onlar baş tacımız ve umut ışığımız lakin benim sözüm dilde mahir amelde sakat davetçilere…

Davetçide manevi teçhizat derken kastımız nafile namaz kılmak, nafile oruç̧ tutmak, Kur’an okuma, dua zikir ve virdlerdir ama biz burada Kuran okuma üzerine duracağız diğer ameller de Kur’an okuma üzerinden değerlendirilebilir. 

Evet, konuya giriş yapalım Hazreti Osman (R.a) “Eğer kalpleriniz temiz olsaydı Kuran okumaya doyamazdınız “diyor. Oysaki biz çoğunlukla biraz Kuran okuduktan sonra okuduğumuz bize çok gelip aklımıza daha önemli! işlerimiz gelip okumamızı terk ediyoruz ne yazık ki. Peki bu durumda Hazreti Osman’ın sözünü de kendimize mihenk taşı kabul edersek kalplerimiz yeterince temiz değil belki de hastalıklı sonucu ortaya çıkmaz mı? 

Peki, kalbi hasta ve kirli olanın sözü başka kalbi kirli ve hasta olana tesir eder mi sorusunu ve cevabını siz değerli okuyucularıma bırakıyorum. Konuşmak ama amel etmemekle alakalı geçenlerde Whatsapp durumumda paylaştığım bir yazımı buraya taşımak istiyorum “Bir mum varmış yanmıyormuş diğer mum arkadaşlarına da niye yanmıyorsunuz insanları karanlıkta bırakıyor aydınlatmıyorsunuz diye uyarır ahkam keser ve de sitem edermiş. Sonra köşesine çekilip yanmayan yüzlerce mumu görür ne olacak bu mum aleminin hali diye kara kara düşünürmüş. “Bu bizim dertli mum gibi çok dertli davetçilerimiz var. 

Evet, bizi Allah katında kıymetli kılan derdimiz ve amelimizdir. İslam alemindeki bölünmüşlük parçalanmışlık ve İslam’ın devletinin olmaması en büyük derdimiz ama bizi Allah katında değerli kılan amelimiz eksik ve nakıs bu yazımı da amel kısmının bir nebze artması için yazdım Rabbim bizi umduğumuza muvaffak kılsın. Son olarak kendi nefislerimize bazı sorular sorup, bir kaç tavsiye ile yazımızı bitirelim. 

Neden her gün yemek yemeye ihtiyaç duyduğumuz gibi Kur’an okumaya da ihtiyaç duymuyoruz. Kuran biz Müslümanların sevap fabrikası değil mi? Her bir harfine 10 sevap var sadece Besmele çekerken bile 190 sevap kazanıyoruz. Peki ortalama Kurandan bir sayfa okuduğumuzda 4500 ile 5000 arasında sevap kazandığımızın farkında mıyız? 

Kuran kalplere şifa, dertlere deva okunan meskenlere nur değil mi? Devamlı okuyanın yüzüne nur bedenine heybet vermez mi? 

Haydi o zaman Kuran okumanın faziletiyle ilgili sahih Hadis-i şerifleri bulalım onları bir sayfaya yazalım her gün okuyalım. Her gün en az 1 hizb Kuranı mealiyle okuyalım. Var mısınız? 

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir