Kovid-19 birçok insanın akli dengesini ciddi ciddi bozdu.

Bu sabah metrobüste giderken yan taraftaki koltukta iki bayan oturmuş kendi aralarında konuşuyorlardı. Hemen arkalarında ayakta duran diğer bir bayan, pardon maskeleriniz burnunuzu da kapatmalı diyerek onlara çıkıştı. Kadınlardan biri sana arkamız dönük ne olacak ki gibi bir şey söyledi herhalde, bu bayan, teneffüs ediyorsunuz havaya karışıyor dedi ve arkasından saydı. Geri zekâlılar falan iki bayana bir sürü hakaret etti. Neyse ki diğer iki bayan bunun ayarında değildi, sustular hiç oralı olmadılar. Böylece biz de olası bir gürültü patırtıdan kurtulmuş olduk.

Esasen bu durum, imanın yokluğu veya çok cılız oluşunun bir tezahürü olarak ölüm korusundan paniklemedir. Yaşamında ölüm sonrasını anlamlandıramamış insanlar açısından, her an onları bu dünya hayatından koparacak somut bir ölüm sebebinin varlığı, çok ciddi bir korku ve endişe kaynağıdır.

Allah Teâlâ Bakara Suresi 96. ayette Yahudilerin dünya hayatına olan düşkünlüklerini kıssa ederken, her birisinin bin yıl yaşamak istediğini belirtir. İşte bu ayet gerçekte bir zihniyeti, hayatında ölüm sonrasını anlamlandıramamış veya peşinen kötü sonuca inanmış ve ölüm düşüncesinin inanılmaz bir ürperti verdiği zihniyeti açıklıyor.

Söz konusu bu zihniyetin dünya hayatına inanılmaz bir hırsı vardır. Adeta binlerce yıl yaşamak isterler. İşte her an kovid-19’a yakalanıp ölme düşüncesi, onların akli dengesini bozuyor. Ben şahsen bu türden birçok insan ile karşılaştım. Öyle ki yakınlarında, tavsiye edilen kurallara uymayan insanlar gördüklerinde, hemen onlara karşı düşmanca duygularla dolabiliyorlar. Sanki onlara hastalık bulaştırmak için bir kasıt varmış, canlarına kastediliyormuş gibi bir hissiyat taşıyorlar.

İşte İslam’ın, imanın temel esaslarından kabul ettiği kaza ve kadere imanın faydalarını bu tür durumlarda daha iyi idrak ediyoruz. Şu evrende Allah’ın külli idaresi dışında hiçbir şeyin vuku bulmadığını ve Allah’ın idare ettiğini geri çevirecek hiçbir şeyin olmadığını bilip inandığında, böylesi olumsuz hissiyatlardan da kurtulmuş oluyorsun. Çünkü biliyorsun ki her şeye bir ölçü, bir miktar verilmiş ve ilahi iradenin koyduğu doğal süreç içerisinde devam edip gidiyor. Bizim için ceza mahiyetinde olabilecek olağan dışı olaylar da ilahi irade açısından kendi mecrasında cereyan ediyor.

Şu halde korku ve paniğe mahal yoktur. Çünkü hakkında takdir edilmemiş bir şey vuku bulmayacaktır. Takdir edilmiş olanın da geri dönüşü olmayacaktır. O zaman iç dünyanda rahat olmalısın.

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir